SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 409 >>

DEVAM: 5. İkindi Namazının Vakti

 

حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ زَكَرِيَّا بْنِ أَبِي زَائِدَةَ وَيَزِيدُ بْنُ هَارُونَ عَنْ هِشَامِ بْنِ حَسَّانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ يَوْمَ الْخَنْدَقِ حَبَسُونَا عَنْ صَلَاةِ الْوُسْطَى صَلَاةِ الْعَصْرِ مَلَأَ اللَّهُ بُيُوتَهُمْ وَقُبُورَهُمْ نَارًا

 

Ali (r.a.)'den demiştir ki; Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hendek günü, "Bizi orta namazından (yani) ikindi namazından alıkoydular. Allah (da) onların evlerine ve kabirlerine ateş doldursun" dedi.

 

 

Diğer tahric: Buhari, Cihad, meğazi; Müslim mesacid: Tirmizî, tefsir-i sure; İbni Mace, salat; Nesai,  salat, Ahmed b. Hanbe!, I, 79, 113, 122. '26

 

AÇIKLAMA:     Hadisin Müslim'deki rivayetinde حَبَسُونَا kelimesinin yerinde شغلونا ifadesi yer almaktadır; ve her ikisi de aynı manaya gelmektedir.                     

 

Hadisin metninden de anlaşılacağı üzere Hz. Peygamberin müşriklere bedduada bulunmasının sebebi Hendek Savaşında müslümanları meşgul edip ikindi namazını kılmalarına fırsat vermemeleridir.

 

Hendek Savaşı, bazı rivayetlere göre hicretin dördüncü senesi Şevval ayında, bazılarına göre ise, Hicretin beşinci Senesi Zülka'de ayında cereyan etmiştir. Kureyş ve Gatafan müşrikleri ile Yahudiler müşterek olarak müslümanlarla savaştıkları için bu savaşa Ahzab Savaşı da denilir. Hendek savaşı denilmesine sebep de, İran asıllı olan Selman-i Farisi (r.a'.)'ın fikri ile Medine'nin etrafına hendek kazılarak müdafaa edilmesidir. Bu savaşta Müslümanların adedi üç bin müşriklerin sayısı ise on veya on iki bin kişi idi. Yirmi dört gün karşılıklı ok atışından sonra, Resulullah'ın kullandığı bir casus vasıtasıyla düşman kuvvetlerinin araları açılmış nihayet şiddetli bir fırtına çıkıp müşriklerin ağırlıklarını uçurunca müşrikler gerisin geri dönüp gitmek zorunda kalmışlardır. Bu savaşta müslümanlar altı şehid, müşrikler de üç ölü vermişlerdir. Harbin tafsilatı siyer kitaplarında mevcuttur.

 

Bu hadis, salat-ı vusta'ya ikindi namazı diyenlerin görüşlerini takviye etmektedir.

 

Ayni: "Salat-ı vusta hakkında ulema ihtilaf etmiştir. Cumhura göre o, ikindi namazıdır. İbn Mes'ud, Ebu Hureyre, Hanefi mezhebinin sahih görüşü, Ahmed b. Hanbel ve Şafiilerin ekserisinin mezhebi budur" demiştir.

 

Bu konuda diğer bazı alimlerin söyledikleri de şöyledir: Nevevi: "Salat-ı vusta'nın ikindi namazı oluşu, sahabilerin alimlerinin çoğunluğunun görüşüdür."

 

Maverdi: "Bu Tabiun'un cumhurunun görüşüdür."

 

İbn Abdilberr: "Bu ehl-i eserin çoğunluğunun görüşüdür. Malikilerden İbn Hubeyb, İbn Arabi ve ibn Atıyye de bu fikri paylaşmaktadırlar. Hafız ed-Dimyati bu konuda, ''Keşfü'l-Muğatta ani's-Salati-l-Vusta" adında bir kitap te'lif etmiş ve orada on dokuz görüş zikretmiştir:

 

1. Sabah namazıdır,

2. Öğle namazıdır, Ebu Hanife bir rivayette bu görüştedir.

3. İkindi namazıdır.

4. Akşam namazıdır. Çünkü bu namaz seferde kısaltılamaz ve kendisinden evvel kıraati gizli, sonra da kıraati cehri ikişer namaz vardır.

5. Bütün namazlardır.

6. Cuma namazıdır,

7. Cuma günü cuma, sair günler öğle namazıdır.

8. Yatsı namazıdır. Çünkü o, seferde kısaltılmayan iki namaz (akşam ve sabah namazları) arasındadır.

9. Sabah ve yatsı namazlarıdır.

10. Sabah ve ikindidir.

11. Cemaatle kılınan namazdır.

12. Vitir namazıdır.

13. Korku namazıdır (Salatü'I-havf).

14. Kurban bayramı namazıdır.

15. Ramazan bayramı namazıdır.

16. Kuşluk namazıdır.

17. Beş vakit namazdan herhangi biridir.

18. Sabah veya ikindidir.

19. Hangi namaz olduğu bilinemez.

 

Yirminci olarak da "gece namazıdır" diyenler olmuştur.

 

Görüldüğü üzere salat-ı vustanın hangisi olduğu konusunda hayli ihtilaf vardır. Ancak bu görüşler içerisinde en çok taraftar toplayanı yukarıda da işaret edildiği gibi ikindi namazı olduğudur.

 

Bu savaşta Hz. Peygamberin korku namazı kılmayıp da ikindiyi terketmelerine sebep, o zaman korku namazının henüz meşru kılınmamış olmasıdır.

 

Bu hadisin bab ile alakası şu olsa gerektir: Efendimiz: "Bizi orta namazından -ikindi namazından-  alıkoydular" buyurmuştur. Namazdan alıkoyma, vaktin geçilmesini gerektirir. Bu da ancak namaz için giriş ve çıkış zamanları belli bir vaktin olması ile mümkündür.